Cihannüma Dayanışma ve İş Birliği Derneği, Batman Valiliği, Batman Belediyesi ve Batman Üniversitesi iş birliği ile “Türkiye Yüzyılı Kapsamında Enerji ve Maden Alanlarında Cari Dengeyi Sağlamaya Yönelik Enerjide Katma Değerli Üretim ve Teknolojik Dönüşüm Çalıştayı” 23-24 Şubat 2024 tarihileri arasında Batman Üniversitesi ev sahipliğinde gerçekleşti. Oturumları Batman Üniversitesi Merkez Kampüsünde düzenlenen çalıştaya; Genel Başkan Vekilimiz Av. Cavit Tatlı, Batman Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İdris Demir, Derneğimiz Enerji ve Maden İhtisas Çalışma Grubu Başkanı Mithat Cansız, Kamu ve Özel sektör yöneticileri ile STK temsilcileri ve öğrenciler katıldı.
Ülkelerin ekonomik performanslarının en önemli göstergelerinden birisi de cari dengedir. Bilindiği üzere cari denge, ihracat ve ithalat arasındaki fark ile turizm gelirleri, cari transferler ve yabancı sermaye yatırımları gibi diğer gelirlerin toplamından elde edilen yekünü ifade etmektedir. Cari açık, enflasyon, kur baskısı, CDS (Credit Default Swap) primleri, işsizlik ve faiz oranları gibi temel ekonomik parametrelerde yaşamış olduğumuz halihazırdaki problemlerin temel sebebidir.
Cari açığın oluşmasında, “katma değerli ürün üretememe ve enerjide dışa bağımlılık” öne çıkan iki neden olarak dikkat çekmektedir. Türkiye gibi gelişmekte olan ülkeler kalkınma ve büyüme hızına bağlı olarak ortaya çıkan enerji ihtiyacını yerli kaynaklar ile karşılayamadıklarında ithal etme yoluna giderler. Bu durum ciddi miktarda dövizin yurt dışına akmasına neden olur. Ülkemiz açısından özellikle enerji, ithalatta büyük bir paya sahiptir ve doğrudan cari açık oluşumuna neden olmaktadır. Sürdürülebilir bir büyüme ve kalkınmayı hedefleyen ülkemiz ve ülkemiz gibi gelişmekte olan ülkeler artan bu cari açık maliyetlerine katlanmak durumda kalıyorlar. Türkiye ekonomisinin düzlüğe çıkması, uygulanacak temel makroekonomik politikalar ve yapısal reformların yanı sıra bahse konu cari açığı azaltmaya dönük atılacak cesur hamleler ile mümkün olabilecektir. Kronik cari açığımızı azaltmak için ülkemizin döviz gelirlerini artıracak adımlar atılmalıdır. Bu bağlamda katma değerli ihracatımızı artırmanın yanı sıra enerji, petrokimya ve maden gibi kalemlerdeki ithalat rakamlarımızı azaltmamız gerekmektedir.
Bu çalıştay kapsamında, ülkemizin cari dengesinde etkisi olan enerji ve maden alanlarında alternatiflerin değerlendirilmesi, mevcut potansiyelin ortaya konması, ayrıca eksikliklerin tespit edilerek çözüm önerilerinin ortaya çıkarılması amaçlanmıştır. Bu amaç doğrultusunda sektörün önemli temsilcileri ve akademisyenler çalıştaya davete edilmiş ve konunun kapsamlı bir tahlilinin yapılması arzulanmıştır. Çalıştay sonucunda ortaya çıkacak raporun kamuoyu ile paylaşılması ile politika yapıcılara kapsamlı bir veri sağlanması beklenmektedir.
Çalıştay Safahatı
Çalıştay Genel Başkan Vekilimiz Av. Cavit Tatlı’nın açılış konuşması ile başladı. Tatlı konuşmasında “özellikle enerji alanında ihtisaslaşma üniversitesi olan Batman Üniversitesi’nin çalıştay paydaşı olmasından duyduğu memnuniyeti ifade ederek müzakereler sonucu oluşacak raporun çok kıymetli öneriler barındıracağını dile getirdi. Tatlı konuşmasını, çalıştaya katılım sağlayan Kamu ve Özel Sektör üst yöneticilerine ve enerji alanında çalışma yapan hocalara ve emeği geçen herkese teşekkür ederek sonlandırdı.
Batman Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İdris Demir; çalıştayın bir yıllık hazırlık sürecinin olduğunu ve hazırlanacak raporun ülkenin enerji politikasının geliştirilmesinde önemli bir kilometre taşı olacağını belirtti. Ayrıca Gabar’da yapılacak çalışmaların Türkiye’nin enerjiden kaynaklanan cari açığını azaltmada önemli rol oynayacağını, madenlerde yenilenebilir hidrokarbon temelli, ülkenin geleceğine ışık tutacak çalışmaların sistematik bir biçimde, politika önerileriyle birlikte cari açığı azaltmaya yardımcı olacağını ifade etti. Demir konuşmasını çalıştaya gösterilen ilgiden duyduğu memnuniyeti dile getirerek tamamladı.
Açılış konuşmaları Cihannüma Derneği Enerji ve Maden İhtisas Çalışma Grubu Başkanı Mithat Cansız’ın açılış sunumu ile sonlandı. Cansız konuşmasında şu konulara değindi;
“Ülkemizde son yıllarda artan arama-üretim faaliyetleri neticesinde gerek doğal gaz alanında gerekse de petrol alanında dikkat çekici keşifler yapıldığı gözlemlenmektedir. Ancak petrol keşifleri, doğalgaz keşiflerine kıyasla çok daha düşük seviyelerde kalmıştır. EPDK verileri incelendiğinde, Türkiye, petrolde günlük yaklaşık 1 milyon varil olan ihtiyacının ancak %10’ unu yerli kaynakla karşılayabilmektedir (TPAO ve Özel sektör üretimleri toplamı).
Son yıllarda keşfi gerçekleşen Gabar bölgesinde yapılacak çalışmaların, Türkiye’nin enerjiden kaynaklanan cari açığını azaltmada önemli rol oynayacağı kesindir. Gabar’da petrol rezervinin 1 milyar varil olduğu ve üretimin hızla arttığı bilinmektedir. Mart ayı itibarıyla günlük 37 bin varil petrol üretilirken Nisan ayı içinde bu rakamın 40 bin varile çıkacağı tahmin edilmektedir.”
Bu bağlamda ayrıca Karadeniz ve Gabar bölgesinde yapmış olduğumuz petrol ve doğalgaz atılımlarını devam ettirmenin yanı sıra, dünya hidrokarbon potansiyelinin %70’ni bünyesinde barındıran Ortadoğu ve Orta Asya’daki komşu bölgelerimizde gerekirse kamu-özel iş birliği ile fırsatları kovalayarak, enerji açığımızı azaltmak için proaktif girişimler başlatmamız gerekmektedir.
Yer altı madenlerinin önemine de değinen Cansız, konuşmasını şu hususlara değinerek tamamladı;
“Enerji ham maddelerinde (linyit ve taş kömürü) yıllık 20 milyar ton gibi bir potansiyelimiz olduğu halde, ithal kömüre her yıl 4-5 milyar dolar döviz ödeyen bir ülke konumundayız. Diğer taraftan altın ise son yıllarda 25-30 milyar dolar seviyesinde döviz ödediğimiz bir emtiadır. Tenörü düşük de olsa demir cevherinde milyar tonlar seviyesinde kaynağımız olmasına rağmen demir ve çelik sanayisinde cevher ya da hurda demir ithalatı için yılda ortalama 8-10 milyar dolar döviz ödüyoruz.
Dünyada üretim ve ticarete konu alan 90 elementin 77’si ülkemizde jeolojik olarak zuhur etmektedir. Öte yandan, demir, paslanmaz çelik, altın, kömür ve bakır gibi emtia ve yarı mamullerde çok ciddi bir şekilde cari açık veriyoruz. Buna mukabil, krom, mermer, bor, soda külü gibi alanlarda yıllık yaklaşık 4 milyar dolar ihracat geliri elde eden bir pozisyondayız.
Ancak mevcut potansiyelimizin çok küçük bir kısmını katma değerli üretime dönüştürebiliyoruz. Oysaki mevcut kaynaklarımızı doğru ve etkin kullanabilsek çok yüksek girdi rakamları elde etmemiz mümkün. Dünyada cari olan Yeşil Dönüşüm sürecine ülkemiz bigâne kalmamalıdır. Bu bağlamda yerli maden kaynaklarımızı en etkili bir şekilde işletmeli, eş zamanlı olarak Türkiye’nin yumuşak gücünün en fazla hissedildiği kardeş coğrafyalarda (Afrika, Orta Asya ve Türki Cumhuriyetler), yeni enerji çağının temel kritik madenleri olan lityum, uranyum, bakır, kobalt, nikel, grafit vb. madenlerin üretimi noktasında Türkiye acil tedbirler planlamalıdır. Bu coğrafyalarda da Ülkemiz kamu şirketleri ile o coğrafyalarda faaliyette bulunan ve gücü olan Türk şirketleri ile iş birliği modelleri geliştirilmesi imkanları değerlendirilmelidir. Hatta oluşturulacak konsorsiyumlar ile ev sahibi ülkelerin kamu veya özel sektör şirketleri ile iş birliği sağlanarak daha hızlı sonuçlar alınması temin edilebilir.”
Açılış Oturumunun ardından, program çalıştay oturumları ile devam etti.
Çalıştayın Çalışma Masaları ve Müzakere Konuları
Çalıştay 3 masada 3 oturum olarak iki günde gerçekleştirildi. Çalıştay masaları her birinde kamu ve özel sektör temsilcisi ve akademisyenlerden oluşan 10 kişi ile bir başkan ve 2 raportör olacak şekilde oluşturuldu. Masa başlıkları ve müzakere konuları aşağıdaki verilmiştir.
Masa1: Petrol, Doğalgaz ve Maden Sektöründe Yatırım Ortamının İyileştirilmesi ve Alternatif Finansman Modelleri
- Petrol, doğalgaz ve maden sektörlerinde yatırım ortamının değerlendirilmesi ve iyileştirilme önerileri
- Alternatif finans ve teşvik modelleri
- Maden sektöründe uluslararası uygulama ve standartlar
- Petrol, doğalgaz ve maden sektöre yönelik insan kaynağı geliştirme önerileri
- Kamu- özel sektör iş birliği modelleri
- Sektörel mevzuatın kapsamlı olarak gözden geçirilmesi
Masa 2: Petrol ve Doğalgaz Sektörünün Cari Dengeye Katkı Sağlama Önerileri
- Ülkemizin petrol ve doğalgaz keşifleri ve cari dengeye etkisi
- Ülkemizde stratejik ve kritik minerallerin mevcut durumu ve önemi
- Yurtiçi ve yurtdışı petrol/doğal gaz aramacılığı ve uluslararası hedging mekanizmaları
- Türkiye enerji merkezi kurulumu bağlamında alternatif boru hatları ve depolama projeleri
- Petrol ve doğal gaz özelinde arz güvenliği ve kaynak çeşitliliği
- Rafineri ve petrokimya yatırımları
Masa 3: Maden Sektöründe Teknolojik Dönüşüm ve Katma Değerli Üretim Model Önerileri:
- Madencilik sektöründe cari açığı azaltmaya yönelik öneriler
- Ülkemizde kömürün geleceği ve alternatif teknolojiler
- Enerji dönüşümü kapsamındaki yenilenebilir ve batarya teknolojileri hammaddelerinin ülkemizdeki durumu ve önemi
- Nadir toprak elementleri ve yeni uygulama alanları
- Altın ve kritik öneme haiz diğer madenlerin üretiminin artırılmasına ilişkin yatırım önerileri
- Kamunun yeni madencilik uygulama yaklaşımı: TVF, Türkiye Maden A.Ş. örneği
Çalıştay kapsamında beklenen olası sonuçlar aşağıda özetlenmiştir.
Masa 1 için;
- Halka arz mekanizmalarının geliştirilmesi
- Yatırım ortamının iyileştirilmesi
- TVF’nin yeniden konumlandırılarak maden ve enerji ekosistemine dahil edilmesi
- Yurtdışı dinamik kamu-özel sektör iş birliği modelleri geliştirilmesi
- Enerji ve maden sektöründeki paydaşların birbirleriyle etkileşim ve iletişiminin sağlanması
- Nadir insan kıymetleri politikası oluşturulması
Masa 2 için;
- Yeni üretim sahaları geliştirmek
- Deniz alanlarında kazan-kazan işbirliği politikalarını geliştirmek
- Petrol ve doğalgaza bağlı tüketimi düşürmek
- Uluslararası hedging mekanizmaları kurulması
Masa 3 için;
- Uluslararası Uygulamalar ve Standartlar, İletişim ve Çevre (ESG), Bağımsız Laboratuvarlar (Krom-Ferrokrom-Paslanmaz Çelik, Demir-Çelik, Bor vb.) yaygınlaştırılması
- Nadir Toprak Elementleri (NTE) ve TORYUM için yatırım planlamalarının yenilenmesi
- Yerli Kömüre Dayalı Yatırımların kapsamının genişletilmesi
- Mermer ve Doğal Taşlar için üretim alternatiflerinin çeşitlendirilmesi
- Havza Madenciliğine geçiş (Maden Bölgesi Uygulaması)
- Kamunun Yeni Madencilik Uygulama Yaklaşımı- Türkiye Maden A.Ş. kurulumu.
Ülkemizin ve insanlığın yararına olan konularda kendini sorumlu gören Cihannüma, Büyük Türkiye hedefi için ülkemizin önemli problemlerinden biri olan cari açığı azaltmaya yönelik enerji ve maden alanlarında yapılabileceklerin tartışıldığı “Enerji ve Maden Alanlarında Cari Dengeyi Sağlamaya Yönelik Enerjide Katma Değerli Üretim ve Teknolojik Dönüşüm” çalıştayı ile sektöre katkı sağlamayı hedeflemiştir. Çalıştay masalarında ortaya çıkan öneriler bir kitap haline getirilerek, başta sektörün karar vericileri olmak üzere tüm kamuoyu ile paylaşılacaktır.